30 Nisan 2015 Perşembe

YA CANINIZ GÖZLEME ÇEKERSE???



Ne zaman yolum Taksim'e düşse canım hep enteresan yemekler çeker. Bunun için illa aç olmam da gerekmez. Hatta doyurucu bir yemek yemiş olup üstüne kahvemi içmiş bile olsam aklıma bir şey takıldı mı mutlaka onu bulup yemem gerekir.

Geçtiğimiz hafta da Taksime gittiğimde yine aynısı başıma geldi. Birdenbire canım gözleme çekti. Üniversite hazırlığı Taksim'de okuduğum için aşağı yukarı hangi sokakta ne var bilirim bu sebepten de ayaklarım beni Marko Paşa'ya götürdü.

Marko Paşa otantik ortamı, kapıda mantı ve gözleme açan yaşlı teyzesi ile turistlerin de son derece ilgisini çeken bir mekan. Gözlemeleri ,mantısı mezeleri ile midenize bayram yaşatan bir yer. Fiyatlar son derece makul, personel güleryüzlü,mekanda ki masaların birinde mutlaka bir turist grubu bulunuyor.

Sonuç olarak ben canımın çektiği kıymalı gözlemeyi yedim ama en kısa zamanda mantısını da yemek için buraya uğrayacağımı biliyorum. Sizin de yolunuz Taksim'e düşerse Marko Paşa'nın lezzetlerini denemeden gününüze devam etmeyin derim.

28 Nisan 2015 Salı

KARAKÖY'DE YENİ BİR LEZZET: KARINCA CAFE


Son zamanlarda Karaköy'de açılan yeni mekanları takip edemez olduk. Bu yeni açılan mekanlar arasında Karaköy Sokak Festivalinde tasadüfen  keşfettiğimiz Karınca Cafe sıkça gideceğimiz yerler arasında yerini aldı bile.

Genellikle haftasonu kahvaltısı ve hafta içi öğle saatlerinde son derece yoğun olan bir mekan Karınca. Biz daha yemeklerinin tadına bakamamış olsak da kahvenin yanında ikram ettikleri küçük kurabiyelerini yemeye doyamadık.

Karınca Cafe'de mutlaka denenmesi gerekenler arasında köy tavuğu çorbası ve mantı bulunmakta.Eğer siz de anne yemeklerini özlüyor, güleryüzlü, ilgili çalışanların olduğu samimi bir mekan arıyorsanız Karınca Cafe'yi keşfedilecekler listenize not edin.





27 Nisan 2015 Pazartesi

BİZ DE 101 LEZZET FESTİVALİNDEYDİK


Time Out İstanbul tarafından bu sene 3.sü düzenlenen 101 Lezzet Festivali dün Sait Halim Paşa Yalısı'nda gerçekleşti.

İstanbul'un en gözde mekanlarının, keşfedilmesi gereken gözden kaçmış gizli lezzet duraklarının,damak tadına düşkün yemek severlerle buluştuğu festival kapılarını 13:00'de açtı. Festivalin güneşli ve sıcak bir güne denk gelmesi her şeyden daha fazla keyif almamıza sebep oldu diyebiliriz.

Etkinlikte birbirinden önemli 101 markanın olması seçim yapmakta bizi oldukça zorladı. İlk etapta bildiğimiz tatları es geçerek yeni lezzetleri deneyeceğimiz bir lezzet turuna çıkmaya karar verdik.

Ferahfeza'nın yufkaya sarılı keçi peynirleri, Emek Mantı'nın harika böreği, Baylan'ın lezziz profiterolleri, Rudolf'un Türk kahvesi ve köri soslu tavuğu bu festivalde en beğendiğimiz tatlar arasında yerini aldı.Aynı zamanda Eatbox'da mini hamburgerleriyle kalbimize ayrı bir tat kurdu.

Festivalin en kötü yanı rüzgarın da etkisiyle gün boyu saçımıza sinen et kokusundan kurtulmanın mümkün olmayışıydı. Yine de bu kadar lezzetin arasında bir süre sonra bu kokuyu bile önemsememeye başladık. Şimdiden 2016 yılında düzenlenecek olan 4. 101 Lezzet Festivalini iple çektiğimizi söyleyebiliriz.

24 Nisan 2015 Cuma

PEYMANE KEŞFEDİLMESİ GEREKEN KEYİFLİ BİR RESTAURANT


Peymane tarihi bir binada  şık dekorasyonu ve etkileyici atmosferiyle size keyifli zaman geçirmeyi vadeden bir restaurant. Bu şık ambiyansla servis personelinin yoğun ilgisi de birleşince iyi ki geldim diye düşünerek menüye yöneliyorsunuz.

Menü size değişik lezzetler sunmasa da seçtiğiniz mezelerin büyük çoğunluğundan memnun kalacağınıza eminiz. Ama maalesef aynı şeyleri etleri için söylemek mümkün değil. Etleri özellikle de çöp şişi açıkçası beni hayal kırıklığına uğrattı.

Peymane dekorasyonu, ilgili servis personeli, mezeleri,salatalarıyla son derece keyifli bir restaurant. Yazın açık olan bahçesinde zamanın nasıl geçtiğinin farkına varamıyorsunuz.Rakı-meze ikilisi için son derece uygun bir ortamı bulunduğu için keşfedilmesi gereken keyifli bir mekan olduğunu belirtebilirim. Ama ben doyasıya et yemek istiyorum diyorsanız tercihinizi başka mekanlardan yana kullanmanızı tavsiye ederim.


21 Nisan 2015 Salı

ÖZEL GÜNLER İÇİN MÜKEMMEL SEÇİM :PENİNSULA RESTAURANT


Hepimiz özel günlerde gidecek değişik yerler ararız. Karaköy'de yer alan Peninsula Restaurant özellikle yıldönümleri ve romantik akşam yemeği kutlamaları için oldukça iyi bir alternatif. Restauranta girer girmez karşınıza çıkan harika manzara ve ardından sipariş ettiğiniz birbirinden güzel yemeklerle doğru bir seçim yaptığınızı anlıyorsunuz. Servis elemanları son derece ilgili ve yemeğin sunumunu son derece başarılı bir şekilde gerçekleştiriyorlar.

Peninsula'yı baharın kendisini iyice hissettirdiği güzel bir havada tercih etmenizi tavsiye ederiz çünkü terasın üstü açılıyor ve kendinizi manzarayla daha da iç içe hissediyorsunuz. Manzaraya karşı kadeh kaldırmak hem çok keyifli hem de seçtiğiniz yemeklerin lezzeti bir kat daha artıyor sanki. Yemeklere gelecek olursak biz meze tabağını başlangıç olarak tercih ettik. Yediğimiz tüm mezeler son derece başarılıydı.Daha sonra yediğimiz sıcak deniz ürünleri de aynı derecede lezzetliydi.

Peninsula'da manzaradan ya da yemeklerin lezzetinden farklı olarak fiyatlar da sizi son derece şaşırtmakta. Bu kadar şık bir ambiyansa sahip olan mekanda fiyatlar  son derece uygun. Gözü kapalı herkese tavsiye ederiz.


19 Nisan 2015 Pazar

ZÜBEYİR OCAKBAŞI : HAYAL ETTİĞİNİZDEN BİLE DAHA İYİ


İstanbul'da son zamanlarda neredeyse her sokağa bir ocakbaşı açılıyor. Sıradan lezzetleri,birbirinin aynı mezeleri ve vasat etleri ile çok da memnun olmadan, çoğunlukla hayal kırıklığına uğrayarak ayrılıyoruz bu mekanlardan. Fakat Zübeyir  taptaze etleri, mükemmel kebapları ve efsane gavurdağı salatasıyla size gerçek bir ocakbaşı deneyimi yaşatıyor.

Zübeyir'e giderken muhakkak rezervasyon yaptırmanız gerekiyor. Şahsen ben haftaiçi bir akşam gitmenizi öneririm. Çünkü haftasonları özellikle de cumartesi akşamları çok kalabalık oluyor. Dolayısıyla da serviste bazı aksaklıklar yaşanabiliyor.

Bir kere gidince müdavim olunacak bir yer Zübeyir. Ocakbaşında yer bulup oturabildiyseniz kendinizi çok şanslı saymanız gerekiyor.Yemeklere gelecek olursak burada klasik kebapçılarda bulunan mezelerin aynısı var farklı bir tatla tanışmıyorsunuz ama mezlerin tümü de oldukça lezzetli.Etlere zaten kimsenin söyleyecek bir lafı olabileceğini düşünmüyorum.Mükemmellik sertifikası olsa kesinlikle alırlardı. Hesaba gelecek olursak İstanbul ortalamasının üzerinde ama bu kadar lezzete kesinlikle değdiğini söyleyebilirim.

İstanbul'un açık ara en iyi ocakbaşılarından biri olan Zübeyir, muhteşem bir et şöleni yaşamak isteyenlerin denemesi gereken önemli mekanlardan bir tanesi, Beyoğlu'nda aileniz ya da dostlarınızla keyifli bir akşam yaşamak istiyorsanız şimdiden rezervasyonunuzu yaptırmanızı tavsiye ederim.




BU BAKLAVA BİR HARİKA

İstanbul'a bahar gelince Karaköy'de bir başka oluyor. Mutlaka hafta sonu vakit buldukça Karaköy'e gidip ne var ne yok diye bir keşfe çıkıyorum. Yine Karaköy'de kahvaltı yaptığım bir günün sonunda Köşkeroğlu Baklava'yı son durak olarak tercih ettim.

Köşkeroğlu bir tatlı cenneti.Sütlaç ve süpanglesi çok lezzetli olsa da uzmanlık alanı baklava.Özellikle cevizli baklavası yeme de yanında yat cinsinden.Şerbetinin lezzeti mi kullandıkları tereyağından mı geliyor bu lezzet bilmiyorum ama yedikçe yiyesiniz geliyor.

Tatlı severlere  kadayıftan katmere kadar geniş bir ürün çeşitliğiliği sunan Köşkeroğlu'na mutlaka gitmenizi tavsiye ederim. Kesinlikle müdavimi olacaksınız.

8 Nisan 2015 Çarşamba

MARMELAT: GALATA'DA GERÇEK BİR EGE KAHVALTISI


Marmelat  Cafe ;Galata'da konuklarına otantik lezzetler sunan bir mekan. Özellikle kahvaltılarıyla müşterilerinin hem gözlerini hem de midelerini harika bir şekilde doyurmayı başarıyorlar. Kahvaltı menüsünde bir çok sürprizi barındıran mekanda neredeyse yok yok diyebiliriz. Cunda'dan gelen peynirleri, Edremit sucuğu,Kastamonu Pastırması ve Menemeni bir harika. Sırf bu lezzetleri yemek için defalarca gideceğinizin garantisini veriyoruz.

Marmelat Cafe'nin konumuna gelince Galata Kulesi'ni 50 metre geçtikten sonra karşınıza çıkan ilk sokağa döndüğünüzde hemen karşınıza çıkıyor mekan. Özellikle son zamanlarda fabrikasyon kahvaltı çıkaran bir çok yerden oldukça farklı lezzetler sunmasıyla kendini diğerler mekanlardan farklı kılıyor Marmelat. Adından da anlaşılacağı gibi yöresel marmelatları çok ünlü.Aynı zamanda kahvaltıda size birbirinden lezzetli ekmek çeşitleri sunarak da midenizi fethediyorlar :)

Marmelat Cafe sıcak ortamı,ilgili servis personelleri ve uygun fiyatlarıyla herkese şiddetle tavsiye edeceğimiz bir mekan.Antakya ve Ege'den gelen lezzetleriyle midenize bir şölen yaşatmak isterseniz Marmelat'ın leziz dünyasıyla en kısa zamanda tanışın deriz.


2 Nisan 2015 Perşembe

PARSİFAL: HARİKA BİR VEJETARYEN RESTAURANTI


Parsifal, herkese hitap eden sağlıklı ve lezzetli yemekleriyle İstanbul'daki en önemli lezzet duraklarından bir tanesi. Vejetaryen restaurantlarına önyargıyla bakanların bile etsiz Klasik Türk Mutfağı yemeklerini denedikten sonra defalarca gittiği bir mekan burası.

Parsifal, İstiklal Caddesi Kurabiye Sokak'da yer alan küçük ve sevimli bir mekan.Bohem bir dekorasyona sahip az sayıda masası olan hafta içi akşam saatlerinde çok kalabalık olmayan ama haftasonu yer bulmakta oldukça zorlanacağınız bir yer.

Yemeklere gelince Parsifal spesyal tabağı,krep ve tatlılarını kesinlikle öneririm. Falafel tabağı da en çok tercih edilen lezzetlerinden. Porsiyonlar oldukça büyük hatta tabağınızdakileri bitiremeyeceğinizi düşünüyorsunuz ama yedikçe bu kadar hafif ve leziz tatlar damağınızda kalıyor. Sanırım işin sırrı kullandıkları zeytinyağında.

İyi yapılmış yemeği fark eden amatör gurmeler için ideal bir yer olan Parsifal'e bir kez gittikten sonra defalarca gideceğinizi garanti ederiz.


1 Nisan 2015 Çarşamba

ASİTANE RESTAURANT: OSMANLI MUTFAĞININ EN LEZZETLİSİ


İstanbul'da yaşayıp burnumuzun dibindeki güzellikleri ya da tarihi yerleri gözümüzden sıklıkla kaçırdığımız oluyordur. Bir hafta sonu kendimize zaman ayırıp İstanbul'da turist olmaya karar verdiğimizde karşımıza Asitane Restaurant çıktı. Edirnekapı'daki Kariye Müzesini gezip sur dibinde yürüyüp, tarihi mahalleleri gezip, bol bol fotoğraf çektikten sonra Kariye Müzesinin hemen yakınındaki Asitane Restaurant'da Osmanlı tatlarını denemeye karar verdik.

Öncelikle kendi yaptıkları ufacık sıcak ekmekler zeytinyağı ve peyniri deneyerek yemeğimize başladık. Başlangıç olarak gelen börek de bize bir lezzet şöleni yaşattı. Yeni tatlar deneme konusunda çok cesur olduğumu söyleyemem bu sebepten dolayı dana külbastıyı tercih ettim. Bazı yerlerde oldukça sert gelen dana külbastı burada yumuşacıktı yanında ki pilav da oldukça lezzetliydi. Farklı lezzetler denemeyi sevenler için menünün son derece zengin olduğunu belirtebilirim.Sadece tatlı menüsü bildiğimiz isimlerden oluşuyor.

Mekanda servis personelleri son derece ilgili.Tarihi bir mekanda yeni lezzetler denemek isteyenler için ideal bir yer.Fiyatlar biraz pahalı. Ama yine de buna değer.